Stres, hormonal düzensizlikler, yanlış ürün kullanımı, beslenme alışkanlıkları gibi çeşitli nedenler saç dökülmesine sebep olabilmektedir.
Saç dökülmeleri kişinin yaşam kalitesini psikolojik ve estetik görünüm açıdan etkileyerek kişi de özgüven kaybı oluşturabilmektedir.
Her saç telinin bir yaşam döngüsü vardır. Yaşam boyu belirli aralıklarla saçlar dökülür ancak dinlenme fazından sonra tekrar çıkar. Her saç kökünün yaşam siklusu 3 dönemden oluşmaktadır. Bunlar anajen( büyüme evresi), katajen ( gerileme evresi) ve telojen ( dinlenme evresi) döngüleridir. Bu evreler ömür boyu ardışık devam eder.
Anajen büyüme evresi
Saç telinin uzama evresidir. Dökülme problemi olmayan kişilerde bu süreç 2 ila 8 yıl boyunca devam eder. Saçın yaklaşık % 85 i anajen büyüme evresindedir. Saçlar ayda ortalama 1 cm uzama gösterir.
Katajen gerileme evresi
Bu dönemde saç kökünde saç üretimi durur ve anajen evresinde büyümüş olan saçı dermal papilla hücresi kökünden ayrılır ve dökülme evresine yaklaştırır. Bu dönem 1 -2 hafta sürer.
Telojen dökülme evresi
Katajen evresinde dökülmeye yaklaşan saç telleri koparak dökülür. Bu süreç ortalama 2- 4 ay sürer. Bu sürecin sonucunda kopan saçın yerine dermal papilla hücresi saçlı derinin yüzeyine yaklaşarak yeni saç teli oluşur ve anajen evresindeki döngüsüne girer. Her saç aynı dönemde bu döngüleri yaşamaz. Bu yüzden dökülmeler kimi zaman yoğun kimi zaman hiç olmaz.
Bu 3 evrenin süreleri kişinin beslenme bozuklukları, aşırı ve sürekli stres durumları,hormonal değişimler,saç derisine uygun olmayan ürünler gibi faktörlerden etkilenebilir ve anajen evresinin sürecini kısaltabilir.
Normal yaşam döngüsüne sahip saçlar ayda ortalama 1 cm uzar ve 2 6 sene sürekli büyür. 2 4 hafta boyunca büyüme durur ve telojen evresine geçer.
Günlük ortalama 50 - 100 saç telinin dökülmesi normaldir.
Erkeklerde DHT hormonu ergenliğe geçişte çok önemli rol oynamaktadır. Vücut ve sakalda kıllar dht hormonun etkisiyle büyümeye başlar. Yaşamın ilerleyen döneminde aynı DHT hormonu saç foliküllerinin biran önce telojen fazına girmesini sağlayarak saç tellerinin ömrünü kısaltabilmektedir.